1925 yılında Abbas Halim Paşa’nın daveti üzerine gittiği Mısır’da Mehmet Âkif; ilk yılı Kahire’de Paşa’ya ait bir konakta geçirir. 1926 yılında Âkif, annesini kaybetti. Daha sonra ailesini de alıp Mısır’a getirtti. Kahire’ye uzak olan Hilvan kasabasında küçük bir ev tutarak buraya yerleşti.
Hayat her geçen gün daha sıkıntılı günler getiriyordu. Geçim sıkıntısı başlı başına ona ve ailesine büyük ıstırap veriyordu. Eşinin nefes darlığı rahatsızlığı ve gün geçtikçe artan sinir hastalığı rahatsızlığı ve çocuklarını iyi yetiştirememe kaygısı, İslam dünyasının perişan hali ve vatan hasreti Mehmet Âkif’i yiyip bitirmektedir. Bu günlerde Mehmet Âkif tam bir inziva (toplum yaşamından uzak yalnız yaşamak) hayatı yaşar.
Mısır’dan Eşfer Edip’e Yazdığı Mektup
Mehmet Âkif, yaşadığı sıkıntılı günlerini dostlarıyla mektuplaşarak hafifletmek ister… Eşref Edip’e yazdığı bir mektupta şöyle yazar:
“Ben refikamın (eşimin) senelerden beri devam eden hastalığı ve memleketin de pahalılığı dolayısıyla fevkalade darlık çekiyorum. Çok zamanlar, Hilvan’dan Mısır’a inmek için yol parası bulamıyorum.”
Mehmet Âkif, 1929 yılı sonlarına doğru Kahire Üniversitesi “El- Camiatü’l- Mısriyye”nin “Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Türkçe dersine girmeye başlar. Haftanın iki günü trenle Kahire’ye gidip gelir. Kahire’ye gittikçe Şekerci Hacı Bekir’in şubesine uğrar, biraz sohbet eder, sonra hiç konuşmadan uzun süre otururdu. Orası Mehmet Âkif için onun binlerce Türk ile görüştüğü yerdi. O kutular güzel Türkçe, bu dükkan Mehmet Âkif için vatandı.
O günlerinde uğraştığı Kur’an tercümesiyle, Kur’an’ın verdiği teselli ve ferahlık biraz olsun Mehmet Âkif’i yaşama bağlar yaşadığı ıstırabın acısını hafifletir. 1933 Safahat’ın yedinci kitabı “GÖLGELER”i Mısır’da tamamlar. Kitaptaki mısralarına o günlerdeki halet-i ruhiyesi yön verir. Hayal kırıklığı, sükûnet, yalnızlık, teslimiyet ve vatan hasreti…
Mehmet Âkif bir yıkım da1935 yılında kadim dostu Abbas Halim Paşa’yı kaybedince yaşar. Mısır günleri Mehmet Âkif için tam bir imtihan mahiyetindedir. Bu olay Âkif’in bedenini ve ruhunu çok yorar.
