Mehmet Akif’in Milletimiz Tarafından Çok Sevilmesinin Nedenleri, Mehmet Akif Gerici mi Aydın mı?     

Mehmet Akif’in Milletimiz Tarafından Çok Sevilmesinin Nedenleri  Ne Olabilir?

Mehmet Akif; veterinerlik mesleğini yaptığı günlerde ve farklı görevlerde hizmet ederken, Anadolu’yu deyim yerindeyse adım adım dolaşır. Çok farklı karakterde insanla karşılaşır. Halkı çok yakından, kendi hayatlarının içinde, en doğal halleriyle tanır.

Böylelikle anlatmak istediğini hiç dolandırmadan, “Nasıl anlatacağım?” diye düşünmeden onların anlayacağı dilden anlatır.

Eserlerinde (Küfe, Mahalle Kahvesi, Kör Neyzen vb)halkı konuşturur.. Kendisini halkın yerine koyabildiği için halk adına konuşur. Manzum hikayeyi andıran bu eserler halk tarafından çok beğenildi, benimsenir.

Eserlerinde halkın anlayabileceği, halkın kültür seviyesine uygun sade anlaşılır bir üslup seçer. Şiirlerini konuşulan Türkçe, deyim, atasözleriyle harmanlar. Eserlerinde aralara okuyucuyu rahatlatmak için fıkralar koyar.

Akif’in güvenilir bir vatansever, gerçek bir dindar, inançlı  bir yurttaş olduğunu bilenler ona çok güvenir. Onun vaazlarında ağzından çıkacak her sözü kaçırmadan dinler, uygulamaya koymak için canını dişine takar. Ve Akif’le halk arasında sarsılmaz bir meydana gelir.

Neden Akif’e Karşı Bazı Kesimler Ön Yargıdır? Mehmet Akif Onların Düşündüğü Gibi Bağnaz, Gerici Biri mi?

Akif gündeme gelince nedense belli bir çevre dikkat kesiliyor pür dikkat dinliyor, belli bir çevre “hımm tamam tamam..” deyip geçiştiriyor konuyu. Akif’in bir eseri, bir kitabı gündeme geldiğinde; bazıları hemen inceliyor, bazıları da kitabının kapağını bile açmıyor, es geçmeyi tercih ediyor.

Akif’in; kendi zihinlerinde,  iki kıtaya indirgenmiş bir anıt şiir İstiklâl Marşı şairi halinde yarım yamalak bilgilerle yer etmesine izin veriyorlar. Bir türlü “tanışamıyorlar” Akif’le…

Akif zannedilen gibi; hoşgörüsüz, bağnaz, geri kafalı, baskıcı, çağının gerisinde tutucu bir aydın değildir. Tam tersine bir DEĞERLER abidesidir. Çağdaştır. Akılcıdır.

Akif bir DAVA adamıdır. Akif davası uğruna her şeyi göz ardı edecek kadar gözü pek bir adamdır. Yürüdüğü DAVA yolunda karşılaştığı sıkıntıların, problemlerin, karın ağrılarının da DEVASI’dır aslında. Çözüm odaklı bir münevverdir.(aydın)

Akif, aslında sanılanın aksine ; “Dinde zorlama yoktur.” düsturunu kendine ilke edinmiştir.

Evet, kendisinin dünyası dini görüş merkezli bir dünyadır. Evet, o, dinini doyasıya yaşayarak huzur bulmaktadır. Ama yakın çevresine bu hususta hiçbir zaman baskı yapmamıştır. Örneğin eşinin, kızlarının başı açıktır. Bu konuda onlara “Başınızı örteceksiniz ” şeklinde baskısı olmamıştır.

Akif şimdilerde çoğumuzun karşı çıktığı, dilinden düşürmediği din istismarcılığına karşıdır. Her konuda riyakârlığa, abartıya da karşıdır.

Size bir çarpıcı örnek daha:  Akif’in beraber çokça vakit geçirdiği  yakın arkadaşlarından biri, Neyzen Tevfik’tir. Neyzen Tevfik çok içki içen birisidir. Akif’in, sadece içki içmekle kalmayıp bazen de rakıyı avucuna boşaltıp kolonya gibi yüzüne gözüne süren Neyzen Tevfik’le dost olabilmesi onun ne kadar hoş görülü olduğunun, bağnaz olmadığının bir göstergesi değil midir?

Sözün özü; Akif’in kapıları herkese açıktır.