Ülke sınırları içerisinde yapılan ticari faaliyete iç ticaret; uluslararası alanda yapılan ticarete dış ticaret denilmektedir. Ticaretin gelişmesindeki en önemli faktör ulaşımın gelişmiş olmasıdır.
Türkiye’de İç Ticaret
Türkiye’de iç ticaret yıl boyunca faaliyetini sürdürmektedir. Çünkü Türkiye’de iklim çeşitliliği çok olduğu için iç bölgelerde yetişen tarım ürünleri de çeşitlilik göstermektedir. Diğer yandan her tarım ürününün hasat zamanı farklıdır. Şehirlerde sanayiye bağlı ticaret gelişmiş iken, kırsal kesimlerde tarım ve hayvancılığa bağlı ticaret ilerlemiştir. Bu sebeple kırsal kesimler ile kentsel yerleşimler arasında mal değiş tokuşu suretiyle ticaret süreklilik arz eder. Türkiye’de önemli sanayi tesislerinin bulunduğu, tarım üretiminin fazla olduğu ve kıymetli madenlerin işlendiği merkezlerde iç ticaret, daima canlılığını korumaktadır.
Türkiye’de ticaret yoğunluğunun en fazla gözlendiği yer İstanbul’dur. Çünkü İstanbul’dan sanayi üretimi ve ulaşım ileri seviyededir. İstanbul’da ticaretin yoğun olmasının diğer bir sebebi tüketici nüfusun çok fazla olmasıdır. Ege Bölgesi’nde ise İzmir işlek bir ihracat limanına sahiptir Bu yönüyle İzmir Türkiye’de ticaretin en yoğun olarak faaliyet gösterdiği 2. kent merkezidir. Bu iki şehri Ankara, Adana, Kayseri, Bursa, Gaziantep, Samsun, Antalya, Trabzon, Erzurum, Denizli, Mersin ve Eskişehir takip eder.
Türkiye’de Dış Ticaret
Dış ticaret ülkeler arasındaki ürün farklılığından kaynaklanmaktadır. Her ülke kendi koşulları ve gelişmişliği içerisindeki ürünleri diğer ülkelere pazarlamada diğer ülkelerin ürettiği ürünleri ithal etmektedir. Bu açıdan ülkeler ticari olarak birbirlerine bağımlı olarak hayatiyetini sürdürmektedir. Bir ülke dışarıya sattığı maldan daha fazla ürün ithal ediyorsa bu ülkede dış ticaret açığı mevcuttur. Dış ticaret açığı genellikle gelişmemiş yahut gelişmekte olan ülkelerde görülen bir durumdur. Gelişmiş olan ülkelerde ise dış satım fazla ithalat ise az olduğundan dış ticaret fazlalığı bulunmaktadır.
Türkiye’de Dış Tcaret Açığının Sebepleri
Dış ticaretin gelişmesinde yerli üretimin miktarı ve kalitesi, ulaşım imkânları, nüfusu, uluslararası ödeme şekli ve alınan gümrük vergileri gibi faktörler etkilidir. Türkiye’de ihracata bağlı gelirler yıldan yıla artış göstermesine rağmen, ithalat yani dış alım giderlerini karşılamaya yetmemektedir. Türkiye’de nüfusun hızla artması ve fazla olması üretilen ürünlerin ülke içerisinde tüketilmesine sebep olmaktadır. Bu durumun sonucu olarak ihracata bağlı gelirler ithalat giderlerini karşılayamamaktadır. Bu yüzden Türkiye’de dış ticaret açığı bulunmaktadır. Diğer yandan yurtdışı pazarlarında karşılaşılan rekabet ortamı, sanayi ürünlerinin ithalatına yapılan döviz ile ödemeler ihracata bağlı gelirlerden daha fazla meblağ tutmaktadır.
Ucuz ve kaliteli mal üretimi, gelişmiş ulaşım imkânları, gümrük vergilerinde sağlanan indirimler, uluslararası ödeme yollarının kolaylaştırılması dış ticareti teşvik eden başlıca faktörlerdir. Türkiye’de 1980’li yıllara kadar sanayileşme olmadığı için tarım ürünleri ve madenler işlenmemiş olarak hammadde biçiminde yurt dışına ihraç edilmekteydi. Sanayileşmenin gelişmesi ile birlikte Türkiye’de tarım ürünleri ve madenler işlenerek ihraç edilmeye başlanmıştır. 2018 yılı itibariyle TÜİK verilerine göre Türkiye’de dış ticaret açığı 1 milyar 869 milyon liradır. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 89’dur. Türkiye ihracatını yüzde 50 ile en fazla AB ülkelerine gerçekleştirmektedir.
Türkiye’nin en çok ürün ihraç ettiği ülkeler sırasıyla Almanya, Birleşik Krallık, İtalya ve Irak’tır. Türkiye ithalatta ise sırasıyla en çok Rusya, Çin Halk Cumhuriyeti, Almanya ve ABD ile alış veriş yapmaktadır. Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlerde yüzde 94,4 ile imalat ve sanayi ürünleri birinci sıradadır. Türkiye’nin ithal ettiği ürünlerde yüzde 78 ile yüksek teknoloji ürünleri birinci sıradadır.