İstanbul’da Gezilecek Yerler
Tarih, kültür, arkeoloji, doğa gibi birçok kavramın bir arada bulunduğu İstanbul, nice medeniyet ve devlete ev sahipliği yapmıştır. Bu nedenle farklı birçok döneme ait eser bulmak mümkün. Tarihi eserleri ve müzeleri haricinde, Boğazı, adaları, denizi ve tepeleriyle de aşık olunası bir şehir. Bir kez bile ziyaret etmişseniz, favori şehirleriniz arasında yer aldığına eminiz. Peki, burada uzun yıllar yaşayanların dahi keşfetmediği, görmediği yerleri olan bu uçsuz bucaksız şehirde nereleri görmelisiniz?
Galata Kulesi
Hakkında efsanelerin ve inanışların olduğu bu büyülü kule, İstanbul’u ayaklarınızın altına almanızı sağlıyor. Hem akşam hem de gündüz ziyaret edebilir, şehrin tadını farklı şekillerde alabilirsiniz. Cenevizliler döneminden bu yana var olduğu bilinen bu tarihi yapı, zaman boyunca farklı amaçlarla kullanılmış olsa da fiziki yapısından çok da bir şey kaybetmemiş. Bir kısma kadar asansörle çıkılan yapının üst katlarını ise merdiven kullanarak çıkabiliyor ve manzaraya kavuşabiliyorsunuz.
Kariye Müzesi
534 yılından bu yana var olan bu yapı, orijinal olarak Hora Manastırı olarak biliniyor. Yapının iç kısmındaki duvar ve tavan bölümlerinde yer alan mozaikler dönemi en iyi şekilde yansıtan nitelikte. İsa, Meryem Ana ve dini birçok figür ve olayların anlatımı mozaiklere tek tek işlenmiş. Baktığınız zaman etkilenmemek mümkün değil. Hem dönemi anlayabiliyor hem de o zamandan bu yana nasıl kaldığına hayret ediyorsunuz. Bu açıdan da dünya üzerindeki nadir yapılardan biri.
Tarihi Yarımada
Eminönü, Topkapı, Beyazıt, Sultanahmet güzergahı üzerindeki bölgeyi kapsayan bu yarımada, aynı zamanda oldukça önemli tarihi alan ve yapılara da ev sahipliği yapıyor. Sultanahmet Cami, Süleymaniye Cami, Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya Müzesi, Gülhane Parkı, Sultanahmet Meydanı ve daha nice yapıtarihi yarımadanın sınırları içerisinde. Aynı zamanda Kapalı Çarşı, Mısır Çarşısı ve Sahaflar Çarşısı gibi mazisi eskiye dayanan yerlere de sahip. Tüm bunların haricinde deniz hattına paralel konumda olduğu için manzaranın ve denizin de tadını çıkarabiliyorsunuz.
Haydarpaşa Garı
1873 yılından bu yana var olan Haydarpaşa, mimarisi ve konumu ile dünya üzerindeki eşsiz garlardan biridir. Dış mimarisinin haricinde, iç mimarisi, çinili iskelesi de etkileyici yanlarından. Son birkaç senedir maalesef kullanıma kapalı olsa da, ziyaret etmeniz mümkün. Hatta bazı dönemlerde etkinlik ve festivaller de bu alanda düzenlenebiliyor. Çoğu kişinin bilmediği özelliklerinden biri ise içerisinde sonradan restore edilen bir de Haydar Baba Türbesi’nin olması.
Çamlıca Tepesi
İstanbul 7 tepe, kalıbı sanırız herkes tarafından biliniyordur. Bu tepelerin en gözdelerinden biri ise Üsküdar sınırlarında bulunan Çamlıca Tepesi. Her an farklı bir havası olsa da özellikle akşam saatlerinde mükemmel bir manzaraya denk gelebilirsiniz. Ayrıca burada bulunan sosyal tesislerde de zaman geçirebilir, manzaranın ve havanın tadını daha iyi çıkarabilirsiniz. Burası aynı zamanda İstanbul içindeki en yüksek nokta olduğu için açık havalarda Uludağ’a kadar görebiliyorsunuz. Buradaki parkta vakit geçirebileceğiniz gibi NurbabaTekkesi’ni de ziyaret edebilirsiniz.
Belgrad Ormanı
Seneler geçtikçe İstanbul’un ormanlık alanları azalma gösterse de, şehrin bu alandaki kurtarıcılarından biri Belgrad Ormanı’dır. Kamp ve piknik alanları, doğa yürüyüşleri ve gezileri ile cezbedici olduğu kadar, yakınında ve içerisinde bulunan yerlerle de dikkat çekmekte. Bentler Tabiat Parkı, Atatürk Ağaç Parkı gibi bölgede birçok doğal park alanı bulunuyor. Aynı zamanda Garipçe Köyü’ne de yakın bir mesafede. Burada Garipçe Kalesini ve köyün iç kısmında kalan alanları gezebilir; yamaçlarından deniz manzarasına bakabilir, rüzgarı hissedebilirsiniz.