İnsan haklarına dayanan hukuk devleti niteliğinin gereği olarak Anayasamız “Yargı yolu” başlıklı
125 inci maddesinde idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunu açık tutmuş ve bu
doğrultuda “Temel hak ve hürriyetlerin korunması” başlıklı 40 ıncı maddesinde Devlete, işlemlerinde
ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtme zorunluluğunu
getirmiştir.
Kamu düzenine ilişkin olup kişilerin takdirine bırakılmayan söz konusu usulün idare
tarafından bildirimine dair bu yükümlülüğün eksiksiz yerine getirilmesi, hak arama hürriyetinin hakiki
manada temini bakımından önem taşımaktadır. Bu husus 2022 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı,
On Birinci Kalkınma Planı (2019-2023) ve Yargı Reformu Strateji Belgesi Eylem Planında yer alan
mahkemeye erişimin kolaylaştırılması, yargısal süreçlerdeki muhtemel belirsizliklerin önlenmesi gibi
hedeflerle de doğrudan bağlantılıdır.
Vatandaş Ne Kadar Süre Sonra Dava Açacağını Bilecek?
İlgili mevzuatında özel dava açma süresine tabi tutulan idari işlemlere ilişkin yazılı bildirimlerde
dava açma süresinin ayrıca gösterilmemesi halinde genel dava açma süresinin dikkate alınacağı
yönündeki yargı kararları göz önünde bulundurulduğunda, hem kişilerin mahkemeye erişim hakkının
korunması hem de idarelerin kanunla belirlenen özel dava açma sürelerinden daha uzun bir süre boyunca
dava açılması ihtimaliyle karşılaşmalarının önlenmesi bakımından dava açma sürelerinin idareler
tarafından yapılacak yazılı bildirimlerde gösterilmesi elzem hâle gelmektedir.Bu itibarla yazılı olarak bildirilen idari işlemlerde, Anayasanın 40 ıncı maddesi uyarınca, hangi
kanun yolları ve mercilere başvurulacağı ile birlikte dava açma sürelerinin de mutlaka gösterilmesi, yazı
içeriklerinin gerektiğinde buna göre düzenlenmesi ve yöneticilerce gerekli denetimin sağlanması
hususunda bilgilerini ve gereğini önemle arz ve rica ederim.