“Nerde eski bayramlar, nerde o eski insanlar, nerde eski misafirperverlik anlayışı…” gibi sözleri söylemeyenimiz yoktur. Hiçbirimizin aklına kendimizin durmamız gereken yerde olup olmadığı gelmez ama bize biz aynıyız bizim dışımızdaki her şey de bizim istemediğimiz ve beklemediğimiz manada değişmiştir.
Ne yazık ki millet olarak değişimleri olumsuz açıdan yaşıyoruz. Bizler eskiden böyle değildik. Hangi konuda mı? Hemen hemen her konuda… Özellikle birbirimizle olan ilişkilerimiz çok zayıfladı. Dünyanın bilmem neresinde bilmem hangi şarkıcının intihar ettiğini anında öğrenebiliyoruz ama apartmanımızdaki komşumuzun hasta olduğunu ya da öldüğünü duymuyoruz.
Özellikle uzun tatillerde dünyanın değişik tatil yerlerine gidiyoruz ama eşimizi, dostumuzu ziyarete gitmiyoruz. Soralı kendimize değişen zaman mı, biz miyiz? Millet olarak özelliklerimiz aşağı yukarı bellidir. Gelin genel özelliklerimize bir göz atalım. Bu özellikleri Nihat Aytürk “İnsan Sanatı” adlı kitabından özetlenmiştir.
Türk İnsanının Genel Özellikleri
Türk insanı bilimci ve akılcı olmaktan çok duygusal ve kadercidir; hem Anadolulu, hem Batılı, hem demokrat ve çağdaştır; Müslüman, muhafazakar ve laiktir. Hem namaz kılar, oruç tutar hem rakı içer. Ziya Gökalp’in dediği gibi; Türk Milleti’nden, İslam ümmetinden, Batı medeniyetindendir.
Türkler toplantıya, randevuya geç; yemeğe erken gider, yer kaparlar. Türk insanı yemek oldu mu koşar, bedava buldu mu kaçırmaz. Davetiyede saat 20:00 yazar, çoğu 19:00’da gelir yer kapar.
Trafikte direksiyon başına geçen kimliğini unutur, şoför olur; artık yol onundur, istediği gibi davranır. Türkler olarak biz kurallara değil, kurallar bize uyar.
Türk insanı kitap okumayı sevmez, konuşmayı, dinlemeyi ve izlemeyi sever. Okumamaya mazeret bulanlara Prof. Dr. İlber Ortaylı şöyle der: “Matbaa mazeret değil, Türk insanı okusaydı kitap İtalya’da basılır gelirdi.”
Türk insanı her şeyi bilir. Sadece kendini yani bilmediğini bilmez. Nedense “Bilmiyorum” demeyi cahillik sayar.
Hallederiz abi..
Türk insanı her işi yapar. “Yapamam demeyi acizlik ve beceriksizlik sayar. “Ne iş olsa yaparım abi, hallederiz hiç merak etmeyin” der.
Türk insanı her zaman haklıdır. Kendisi kesinlikle hak yemez ama kendi hakkı hep yenir. Başkaları hakkını yer, mesela; kardeşi, elmasını yer; öğretmen notunu, patron maaşını keser; maçta hakem penaltıyı vermez, ofsaydı saymaz… Hep kendisi haklı, ahlaklı, namuslu, dürüst, cesur, çalışkan, bilgili, kabiliyetlidir…
Türk insanı başkalarının sözlerine, dedikodularına önem verir. “Komşular ne der? El-alem ne der.” Der. El-alemden çekinir. Çünkü rahmetli Doğan Cüceloğlu’nun da dediği gibi “Davranışlarımıza savcılar karışmaz ama komşular karışır.”
Türk insanı bugüne bakar. İdare-yi maslahatta, günü kurtarmada, geçiştirmede üstüne yoktur.
Türk insanı “Nikahta keramet vardır.” diyerek evlenir; ama nedense çok geçmeden çiftler birbirlerinde keramet göremedikleri gerekçesiyle boşanırlar.
Türk insanı izlediği filmi, aynı filmi izleyenlere anlatmaya bayılır. Çünkü boş ve çok konuşmada üstüne yoktur.
Türk insanı muhafazakar ve dindardır. Dinine, örfüne adetine bağlıdır. %98’i Müslüman’dır. %85’i Bayram namazı kılar, %70’i oruç tutar ve Cuma namazı kılar.
Türk insanı ünlü birini görünce onunla fotoğraf çektirmeyi büyük marifet sayar. Bu durum insanımızın kendi değerinin farkında olmadığının göstergelerinden biridir.
Türk insanı, “haydi” deyince hemen gaza gelir.
Türk insanı unutkandır.
Türk insanı mağdurdan yanadır, dolayısıyla mağrur konumundayken mağdur edebiyatını çok iyi becerir.
Türk insanı misafirperverdir.
Türk insanı başkasının yaşadığı olayı kendi yaşamış gibi anlatır.
Türk kadını temiz ve titizdir. Evin içinde toz olmaz, sinek uçmaz. Bütün evlerde dayalı döşeli salonlar misafire aittir. Ayda bir misafir geldiği için de salonlar bir ay kapalı kalır. Ev bireyleri bir odada otururlar; konuşmaz, okumaz, iş yapmaz; TV’de dizi izlerler.
Yabancıların Gözüyle Türkler;
Türkler zamanı çok esnek kullanırlar. Randevuya fazla önem vermezler; beklemek, geç kalmak normaldir.
Sertlikten ve sözlerinin kesilmesinden hoşlanmazlar ama birbirlerinin sözünü kesmekte yarışırlar.
Resmi giyime ve hanımlara önem verirler.
Görüşmelerde ayrıntılara girer, başka konulara geçerler.
Türkler yardımseverdir; yardım etmekten, hizmet etmekten zevk duyarlar.
Türkler her şeye çare bulurlar,halledemeyecekleri iş yoktur.
Biraz sinirli ve öfkelidirler.
Hanımları ve aile şerefleriyle ilgili konularda hassastırlar.
Türkler Müslüman olsalar da alkollü içki kullanırlar.